24 Nisan 2025

Ayasofya’nın Tarihi Kubbeleri Depremlere Karşı Güçlendiriliyor

Türkiye, İstanbul’daki yaklaşık 1500 yıllık Ayasofya’nın kapsamlı restorasyon çalışmalarında yeni bir aşamaya geçti. Bu süreçte, anıt yapının depremlere karşı korunması amacıyla tarihi kubbelerin güçlendirilmesine odaklanılıyor.

Yetkililerin açıklamasına göre, restorasyon çalışmaları kapsamında Ayasofya’nın ana kubbesi ve yarım kubbeleri sağlamlaştırılacak, yıpranmış kurşun kaplamalar yenilenecek ve çelik iskelet sistemi geliştirilecek. Tüm bu çalışmalar sürerken, cami ibadete açık kalmaya devam edecek.

Doğu cephesine yeni kurulan kule vinç, malzeme taşınmasını kolaylaştırarak sürecin hızlanmasına katkı sağlayacak.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi ve restorasyon sürecini denetleyen bilim kurulu üyesi olan inşaat mühendisi Dr. Mehmet Selim Okten, “Üç yıldır Ayasofya ve çevresindeki yapılarda yoğun restorasyon faaliyetleri yürütüyoruz,” dedi.

“Bu üç yılın sonunda, özellikle beklenen İstanbul depremi nedeniyle Ayasofya’nın, minarelerin, ana kubbenin ve taşıyıcı kemerlerin sismik güvenliğine odaklandık.”

2023 yılında Türkiye’nin güneyini vuran 7,8 büyüklüğündeki deprem, yüz binlerce yapının yıkılmasına veya hasar görmesine ve 53 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. İstanbul bu felaketten doğrudan etkilenmese de, şehrin fay hatlarına yakınlığı endişeleri artırdı.

Okten, şimdi başlayacak olan yeni çalışmanın son 150 yılda yapılan en kapsamlı müdahale olacağını ve Ayasofya’nın uzun tarihi boyunca en kritik restorasyonlardan biri olduğunu belirtti.

“Doğu cephesine bir kule vinç kurulacak ve ardından bu eşsiz yapının üstü koruyucu bir çerçeve sistemiyle örtülecek,” diyen Okten, böylelikle yapının katmanlarını daha güvenli ve bilimsel bir şekilde inceleyebileceklerini, 10. ve 14. yüzyıllardaki yangınlar ve depremlerden kaynaklanan hasarların da analiz edileceğini ifade etti.

Ayasofya, Bizans İmparatoru Jüstinyen tarafından 537 yılında inşa ettirildi. 1453 yılında Osmanlıların İstanbul’u fethetmesiyle camiye dönüştürüldü. 1934 yılında ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından müzeye çevrildi.

Her ne kadar Ayasofya’ya ait hünkar mahfili 1990’lı yıllardan bu yana ibadete açık olsa da, Türkiye’deki dini ve milliyetçi gruplar uzun süredir yapının, Fatih Sultan Mehmet’in mirası olarak camiye dönüştürülmesini talep ediyordu. 2020 yılında Türkiye’nin en yüksek idari mahkemesi, 1934 tarihli kararı iptal ederek Ayasofya’nın yeniden cami olarak kullanılmasına izin verdi.

“Dört minare ve ana yapıyla ilgili çalışmalarımızı tamamladık,” diyen Okten, kubbeler gibi kültürel miras niteliği taşıyan bölümler için ise modern ve hafif malzemeler kullanılacağını, binanın halkın ziyaretine açık kalacağını belirtti.

Ziyaretçiler, yürütülen projeye olumlu yaklaştı. Cambridge Üniversitesi öğretim görevlisi Rupert Wegerif, “Ayasofya muhteşem, dünyanın en önemli yapılarından biri. Depreme karşı güçlendirilmesi ve korunacak olması çok önemli,” dedi.

Okten, restorasyonun ne zaman tamamlanacağının henüz netleşmediğini, ancak sürecin şeffaf bir şekilde izlenebilmesi için kamuoyuna açık yürütüleceğini sözlerine ekledi.